Sakarya’da 2 yıl önce meydana gelen kazada eşini kaybeden, ikiz bebeklerinden biri ağır yaralanan Nihat Altınışık, trafik sigortasından tazminat alabilmek için 2 yıldır mücadelesini sürdürüyor. Kazanın ardından kızlarıyla birlikte sancılı günler geçirdiğini, maddi ve manevi kayıplar yaşadığını anlatan Altınışık, hakkı olan tazminatın Allianz Sigorta tarafından verilmediğini belirterek, “Artık yorulduk” dedi.
Sakarya’nın Ferizli ilçesinde 9 Temmuz 2022’de meydana gelen kazada, Nihat Altınışık (41) idaresindeki otomobil kontrolden çıkarak takla attı. Kazada sürücünün Türkmenistan uyruklu eşi Gülruh Işık (41) hayatını kaybetti, 1 yaşındaki ikiz bebeklerinden Seher Nur ağır yaralandı. Uzun süre hastanede tedavi altına alınan Seher Nur sağlığına kavuşarak taburcu edildi.
Kocaeli’nin Gebze ilçesinde ikamet eden Nihat Altınışık, kazanın ardından işinden ayrılmak zorunda kaldı. Yaklaşık 11 ay psikolojik tedavi gören Altınışık, trafik sigortasından hakkı olan tazminat alabilmek için anlaşmalı olduğu Allianz Sigorta’ya başvuruda bulundu. Süreci avukat Ufuk Cem Yanar ile birlikte yürüten Altınışık, verilmesi gereken 750 bin TL tazminatı bir türlü alamadı. Allianz Sigorta ile 2 yıldır anlaşma sağlayamayan Altınışık davacı oldu.
“Bir baba olarak hayatta kalma mücadelesi içindeyim”
Kaza sırasında araçta ikiz bebeklerinin de bulunduğunu anlatan Nihat Altınışık, kızlarından Seher Nur’un yoğun bakımda tedavi gördüğünü söyledi. Nihat Altınışık, eşinin vefatından sonra kızlarıyla birlikte zor günler yaşadıklarına dikkat çekerek, “Bir baba olarak hayatta kalma mücadelesi içindeyim. Çocuklarım için bakıcı ile anlaştım ama olmadı. Eşim öldükten sonra yaklaşık 11 ay psikolojik tedavi gördüm. Çocuklarımı bakıcıya götürdüğümde, ‘Baba bizi buradan götür’ diyorlardı. Bu zorlu süreçten çıktım. Baba olarak kendimi toplamak zorundaydım, şükür ayağa kalktım ve mücadeleme devam ettim” dedi.
“Artık yorulduk”
Kazanın ardından maddi kayıplar yaşadığını ve tazminat için sigorta şirketine başvurduğunu ifade eden Altınışık, “Herhangi bir sürece varamadık. Sigorta şirketinin istediği evrakları tedarik ettiğimiz halde bir türlü istekleri bitmedi. Hala isteklerimize cevap vermediler. Allianz Sigorta’nın 2 yıldır istekleri bitmiyor. Sonuca varamıyoruz. Talepleri doğrultusunda kaza tutanağından, otopsi raporu ve mirasçılık belgesine kadar her türlü evrakı taraflarına ilettik. Artık yorulduk” diye konuştu.
“Bir baba ikiz çocuklarıyla ortada kaldı, giderleri de ağır”
Altınışık, geçtiğimiz günlerde sigorta şirketi tarafından kendilerine dönüş sağlandığını ve sadece “2 çocuk için toplamda 230 bin TL tazminat ödemesi yapılabilir” denildiğini söyleyen, “Allianz Sigorta bize bunu sözlü olarak söyledi. Biz de hakkımız neyse hukuk çerçevesinde gerekli makamlara gideceğiz. Gerçekten bu süreçte hak görülen bedel bu değil. Bir baba ikiz çocuklarıyla ortada kaldı, giderleri de ağır. Bir baba olarak kızlarım için elimden gelen her şeyi yaptım ve yapıyorum. Hukuk çerçevesinde hakkımı arayacağım” ifadelerini kullandı.
“Şirket sürekli bize evrak eksikliği gerekçesiyle dönüş yaptı”
Süreci anlatan avukat Ufuk Cem Yanar ise, “Sigorta poliçesine göre, ölümlü trafik kazalarında kişi başı 500 bin TL, kaza başına 2,5 milyon TL poliçe limiti bulunmaktadır. Sigorta şirketine kaza tarihinden itibaren 1 aydan sonra başvurumuzu yaptık ancak şirket sürekli bize evrak eksikliği gerekçesiyle dönüş yaptı. Ölen kişinin Türkmenistan uyruklu olmasından dolayı mirasçılık belgesinin çıkarılmasında yaklaşık 1,5 senelik süre kaybettik. Kararın çıkması neticesinde tekrar başvuru yaptık. Şirket, üst soyunun da hayatta olup olmadığının tespiti için bize evrak araştırılması gerektiğini söyledi. Uzun uğraşlar neticesinde o evrakları temin ederek dosyaya sunduk” dedi.
“Komik bir rakam teklif ettiler”
Tamamlanan evrakların ardından sigorta şirketinin TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre tazminat hesapladığını aktaran Avukat Yanar, “Bu hesaba göre kaza tarihinde 1’er yaşında olan çocuklar için toplamda 230 bin TL gibi komik bir rakam ödemeyi teklif etti. Mutabakatnameyi bu şekilde kabul etmemesi talep ettiler. Nitekim müvekkilim Nihat yönünden 500 bin TL poliçe limit bedelinin tamamının ödenmesi gerekirken, KTK 92 uyarınca kendi kusuruna dayanılamayacağı ve bu bağlamda tazminat talebinin reddine karar verdiğini bize yazılı ve sözlü olarak bildirdiler. Her ne kadar tahkim yoluna başvurup, hukuki süreci devam ettirecek olsak da sigorta şirketinin vurdumduymaz, halden anlamaz tutumu ile ödenecek tazminatı geç vererek, müvekkilin hakkının adeta önüne geçmektedir. Müvekkilimize KTK 92 bağlamında poliçe limitleri doğrultusunda tazminat hakkının verilmesi gerekmektedir. Bu hakkın verilmemesi usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir” diye konuştu.
Yorumlar kapalı.