Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde öldürüldükten sonra kamyonetle uçurumdan aşağı atılan Rümeysa Meriç Özcan’ın annesi ilk kez konuştu. Rümeysa’nın olay günü üstünde bulunan ceket ile ayakkabısına sarılarak gözyaşı döken Kevser Erden, adli tıp raporunun ve iddianamenin hala tamamlanmamış olmasına tepki gösterdi. Kızından olay günü aldığı son telefon çağrısını da anlatan Erden, “Kızım saat 01.06’da beni aradığında belki benden yardım isteyecekti. Belki, ‘Beni kurtar’ diyecekti” ifadelerini kullandı.
Olay, 19 Mayıs tarihinde gece saatlerinde Halıdere eski köy yolu caddesinde meydana geldi. Kamyonetin uçuruma düştüğü ihbarı üzerine bölgeye giden polis ve sağlık ekipleri, kamyonetin altında 18 yaşındaki Rümeysa Meriç Özcan’ın boynuna ip bağlı haldeki cansız bedeniyle karşılaştı. Özcan’ın cansız bedeni, olay yerindeki incelemelerin ardından otopsi için morga kaldırılırken, polis ekipleri Tunay A. (22), E.K. (20), Y.A. (20) isimli erkekler ile C.Ç. (20) ve K.N. (17) isimli kızları gözaltına aldı.
Korkunç cinayet ortaya çıktı
Emniyette alınan ifadeler sonrasında Rümeysa Meriç Özcan’ın ölümünün ardındaki korkunç gerçek ortaya çıktı. Tunay A., E.K., Y.A., C.Ç., K.N. ve Rümeysa Meriç Özcan’ın akşam saatlerinde buluştukları öğrenildi. Bir süre sonra Tunay A’nın Rümeysa Meriç Özcan’ı da yanına alarak kamyonetle hareket ettiği, Tunay A’nın ıssız bölgede Rümeysa Meriç Özcan ile cinsel birliktelik yaşamak istediği, genç kızın bunu kabul etmemesi üzerine zanlının korkutmak için kızın boynuna ip bağladığı, ipin bir ucunu da kamyonete bağladığı ve Özcan’ı darp ettiği öğrenildi. Rümeysa’nın bu sırada baygınlık geçirdiği, Tunay A.’nın ise genç kızın öldüğünü zannederek cesetten kurtulmak amacıyla hareket ettiği ve kamyonetin el frenini indirmesi neticesinde aracın yaklaşık 100 metrelik uçuruma düştüğü ortaya çıktı.
Olaya ilişkin gözaltına alınan 5 şüpheliden Tunay A. tutuklanırken, E.K., Y.A., C.Ç. ve K.N. ise serbest bırakıldı. Öte yandan, otopsi raporunun hala çıkmadığı, iddianamenin de bu sebeple henüz tamamlanmadığı bildirildi.
“Kızım vahşi şekilde katledildi”
Kızının odasından bir an olsun çıkmayan anne Kevser Erden, suçluların bir an önce cezalandırılmasını istiyor. Kızının kedisine ve son giydiği ceket ile ayakkabısının tekine sarılan anne gözyaşlarına boğularak, adli tıp raporunun ve iddianamenin hızla hazırlanmasını istedi. Kızının henüz 18 yaşında, hayalleri olan bir genç kız olduğunu söyleyen Kevser Erden, “Öğretmen olmak istiyordu. Rümeysa’nın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü doğum tarihiydi. 18 yaşına girmişti. 19 Mayıs Spor Bayramı’nda da ölüm tarihi oldu. Kızım vahşi şekilde katledildi” dedi.
“Katili ilk kez orada gördüm”
Olay günü yaşananları İhlas Haber Ajansı (İHA) Muhabirine anlatan Erden, “Olay günü kızım beni arayarak arkadaşlarının kendisini çağırdığını söyledi. ‘İstersen sen de gelebilirsin’ dedi. İşten 20.30’da çıkarak kızımın yanına gittim. Ereğli Sahili’ne gittiğimde sanık Tunay kamyonetle geldi. Katili ilk kez orada gördüm. Daha önce onu hiç görmemiştim, tanımıyordum. Kızıma kim olduğunu sorduğumda, ‘Daha yeni tanıştık, arkadaşlarla toplu olarak kahve içip geleceğim’ dedi. Arkadaşı Hülya vasıtasıyla Tunay ile tanışmış. Hatta kızım Hülya ile artık görüşmek istemediğini söylemişti. Ne tesadüf ki kızım o akşam öldürüldü. Kızım daha birkaç gün önce Tunay ile tanıştığını söyledi” diye konuştu.
Kızından son telefon çağrısı
Kızının, arkadaşlarıyla kahve içip döneceğini ifade ederek yanından ayrıldığını, kendisinin de eve döndüğünü anlatan anne Kevser Erden, “Saat 23.30 gibi kızım beni arayarak, ‘Yoldayız geliyorum’ dedi. İşten geldiğim için yorgundum uyudum. O sırada telefonum çalmış. 01.06’da kızım beni aramış. 10 dakika sonra uyandım ve hemen kızımı aradım. Telefonu kapalıydı, şarjı bittiğini düşündüm. Ya yolda, ya da arkadaşlarında kalmaya gitti diye düşündüm. Saat 06.30’da da haber geldi, kızımın kaza geçirdiğini söylediler. İlk başta kızımın öldüğünü söylemediler, sonradan öğrendim. Saat 02.00’de vinç çağırmışlar kamyoneti çıkarmak için. Kaza süsü verilmiş. Ancak bir polis sayesinde boynundaki ip izi olayı aydınlatmış” şeklinde konuştu.
“Kızım ‘Seni şikayet ederim’ deyince kafasına demirle vurmuş”
Acılı anne Kevser Erden, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tunay kızları Halıdere’nin girişinde kamyonetten indirmiş. Benim kızıma da ‘Seni eve ben bırakırım. Zaten evlerimiz yakın’ diyerek olayın yaşandığı alana götürmüş. Kızım orada niyetini anlamış ve saldırmış. Kızımın tırnaklarında sanığın DNA’sı çıkmış. Kızım, ‘Beni indir’ diye yalvarıyor. Bırakmayınca kızım ‘Seni şikayet ederim’ demiş. Kızıma cinsel ilişki teklifinde bulunmuş ama kızım reddetmiş. ‘Seni şikayet ederim’ deyince kafasına demirle vurmuş. Sanık ifadesinde böyle söylüyor. Darp etmiş ve kızımı bayıltmış. Kızımı kasanın dışından iple boğazından bağlayarak araçla uçurumdan atmış. Cenaze günü kızımın daha namazı kılınmamışken olayın cinayet olduğunu öğrendik. Kaza ihbarını da Tunay yapmış. Sanık; polise, ‘Ben araçtan atlayıp kurtuldum ama arkadaşım atlayamadı’ diye ifade vermiş”
“Bir de ölmüş mü diye aşağıya inip kontrol etmiş”
Katil zanlısının çok kez farklı ifadeler verdiğini ancak suçunu itiraf ettiğini vurgulayan Erden, “Rümeysa, ‘Seni şikayet ederim deyince korktum ve vurdum. Bayılttıktan sonra ipe bağlayıp aşağıya attım’ demiş. Madem bayılttın neden bırakmıyorsun? Oraya bırak. Bir de ölmüş mü diye aşağıya inip kontrol etmiş. Sanığın 2 bira içtiği de tespit edildi” dedi.
“En acısı beklemek…”
Adli tıp raporunun hala çıkmadığını, iddianamenin de hazırlanmadığını söyleyen Erden, “Tam 4 ay oldu. Neden kızımın raporu daha çıkmadı? Yeter artık, raporun çıkmasını istiyorum. Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum, ‘Lütfen bana da yardım edin’ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile konuşmak, görüşmek istiyorum. Derdimi anlatmak istiyorum. Çaresiz şekilde 4 ay bekliyorum. İş yapamaz hale geldim. En acısı beklemek. Tek istediğim bir an önce raporlar çıksın. Katilin ve diğer şahısların da cezalarını en ağır şekilde çekmelerini istiyorum. Başka da bir şey istemiyorum. Denetimli serbest bırakılan kişilerinde olayda parmağı olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Belki, ‘Beni kurtar’ diyecekti'”
Acılı anne, kızından aldığı son telefon çağrısını da anlatarak, “Kızım saat 01.06’da beni aradığında belki benden yardım isteyecekti. Belki, ‘Beni kurtar’ diyecekti’. Kızımın adli tıp raporları bir an önce çıkmasını ve suçlarında en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum” diye konuştu.
Yorumlar kapalı.